20 Ağustos 2016 Cumartesi

İNGİLİZCE'DEKİ EN UZUN KELİME / THE LONGEST WORD IN ENGLISH

Pneumonoultramicroscopicsilicovolcanoconiosis

İngilizce olan Pneumonoultramicroscopicsilicovolcanoconiosis "çoğunlukla yanardağlarda bulunan çok ince silis tozunun solunmasıyla oluşan hastalık" anlamına gelen ve aslında Everett M. Smith tarafından yalnızca en uzun İngilizce sözcük olması için yaratılan ve çoğulu da (pneumonoultramicroscopicsilicovolcanoconioses) aynı derecede uzun olan bir sözcük. Yaratıldıktan sonra bazı değişik kaynaklarda ilk tanımına yaklaşık anlamlarda kullanılmıştır.

EtimolojiDeğiştir

  • pneumono = akciğerlerle ilgili (LatinceYunanca'dan)
  • ultra = ötesi (Latince, "ultraviyole"deki gibi (morötesi))
  • microscopic = oldukça küçük (Latince/Eski İngilizceYunanca'dan mikron, küçük, ve skopos, görünüş)
  • silico = silis (Latince)
  • volcano = yanardağ (Latince)
  • coni = toz ile ilgili (Yunancakonis, toz)
  • osis = hastalık / durum (Yunanca)

TarihçeDeğiştir

İngilizce bir sözlükte yer almış en uzun kelimedir. Sözcükbilimciler tarafından "P45"[1] diye anılan bu kelime ilk olarak 1936 basımı Oxford English Dictionary 'de yeraldı. Daha sonraları da Webster's Third New International DictionaryRandom House Dictionary of the English Language, Unabridged, veMerriam-Webster's Collegiate Dictionary ile Merriam Webster Medical Dictionary'de de yeralmıştır.
En uzun sözcük olmasına karşı yapılan eleştiriler bu sözcüğün teknik (yani tıbbî) bir terim olduğunu, dolayısıyla da "genel kullanımdaki en uzun kelime" olamayacağını savunmaktadır.
Bundan daha da önemlisi bu kelimenin aslında bir kandırmaca olarak ortaya çıkarılmasıdır: Word Ways: The Journal of Recreational Linguistics dergisindeki, değişik makalelerde (Mayıs 1985, s. 95-96; Kasım 1986, s. 205-206; Mayıs 1987, s. 82; Kasım 1989, s. 205 [1]) araştırmacılar bu sözcüğün "National Puzzlers' League"in başkanı olan Everett M. Smith tarafından 1935'teki bir toplantı sırasında uydurulduğunu bulmuştur. Sözcük bu toplantı hakkındaki bir gazete yazısının başlığında kullanılmıştır ve buradan da bir bulmaca kitapları yazarı tarafından alınmıştır. "National Puzzlers' League" üyeleri bu sözcüğün başlıca sözlüklere girmesi için kampanya yapmış ve Oxford English Dictionary ile Webster's Third 'e girmesini sağlamışlardır. 1935 öncesi tıp literatürlerinde yapılan araştırmalar sonuçsuz kalmış ama o tarihten beri de oldukça az olsa dahi tıp alanında da kullanıldığı olmuştur.
Bu durumu tanımlayan isim, daha kısa olan "pneumoconiosis"dir.

EVET ARKADAŞLAR, İŞTE İNGİLİZCE'DEKİ EN UZUN KELİME!
PEKİ SİZİN BİLDİĞİNİZ EN UZUN İNGİLİZCE KELİME NEDİR?

Hi guys!

I am a student and I'm learning English. In this blog, I want to share my views and see your opinions about English and learning English!
Also I want to share some useful links and files. You can download them..

Greetings..... :)

27 Aralık 2015 Pazar

AND, BUT AND OR / VE, FAKAT VE YADA

“And”, “ but” ve “or” (ve, fakat, veya) kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri birbirine bağlamakta kullanılan bağlaçlardır.
And: “Ve” anlamına gelir. İki ya da daha fazla bilgiyi birleştirmede kullanılır.
  •  “And” bağlacını iki kelime veya kelime grubunu birleştirirken kullanabiliriz. Örnek:
Time and money are valuable.
Zaman ve para değerlidir.
I always make a schedule and stick to it whatever happens.
Sürekli program yaparım ve ne olursa olsun programa bağlı kalırım.
  • İkiden fazla kelime veya kelime grubunu birleştiriyorsak, “and”den önce virgül kullanırız. Örnek:
It’s important to make time for schoolfamily, and work.
Okula, aileye ve işe zaman ayırmak önemlidir.
  • İki veya daha fazla cümleyi birleştirmek için kullanıyorsak, “and”den önce virgül kullanırız. Örnek:
Jane always makes a schedule, and she sticks to it whatever happens.
Jane sürekli program yapar ve ne olursa olsun programa bağlı kalır.
But: “Fakat, ama” anlamına gelir. İki zıt bilgiyi göstermek için kullanılır.
  • “But” bağlacını iki zıt kelime veya kelime grubunu birleştirmek için kullanabiliriz. Örnek:
He has money but not time.
Parası var ama zamanı yok.
I am very good at driving a car but not at riding a bike.
Araba sürmekte iyiyim ama bisiklet sürmekte değil.
  • İki cümleyi bağlamak için kullanıyorsak “but”tan önce virgül kullanırız. Örnek:
Mark goes to bed early, but he is always late for work.
Mark yatağa erken gider ama işe hep geç kalır.
Or: “Ya da, veya” anlamına gelir. İki alternatifli bir seçimin olduğunu göstermek için kullanılır. Örnek:
  • İki kelime veya kelime grubunu birleştirirken kullanabiliriz. Örnek:
Teenagers need to sleep seven or eight hours a night.
Ergenlerin gecede yedi ya da sekiz saat uyuması gerekir.
Does he work during the day or at night?
Gündüz mü gece mi çalışıyor?
  • İki cümleyi bağlamakta kullanıyorsak, “or”dan önce virgül kullanırız. Örnek:
Do you go swimming, or do you go to gym at weekend?
Hafta sonu yüzmeye mi gidersin yoksa spor salonuna mı?
Bu bağlaçları kullanırken yapılan en sık hatalardan biri gereken yerde virgül kullanmamaktır. Dolayısıyla yukarıda bahsedilen virgül kullanımı kurallarına dikkat edilmeli. Dolayısıyla yukarıda bahsedilen virgül kullanımı kurallarına dikkat edilmeli. Kısaca özetlemek gerekirse cümleleri bağlıyorsanız bu bağlaçlardanönce virgül kullanmalısınız ve “and” bağlacını ikiden fazla kelime veya kelime grubunu bağlamada kullanıyorsanız yine virgül kullanmalısınız.
Diğer yapılan bir hata ise cümlelere bu bağlaçlar ile başlamaktır. Örnek:
Jim likes to exercise. But he doesn’t have time for it every day. X
Jim likes to exercise. And he goes to gym every day. X
Jim goes to gym. Or he goes to swimming every day. X
Jim likes to exercise, but he doesn’t have time for it every day. 
Jim likes to exercise, and he goes to gym every day. 
Jim goes to gym, or he goes to swimming every day. 
Kaynak: http://www.kaplaninternational.com/tur/blog/ingilizcede-baglaclar/
http://www.kaplaninternational.com

27 Kasım 2015 Cuma

Daniel Loves the Beach (İngilizce)

Every Saturday Daniel and his family go to the beach. They live far from the beach, but once a week the family gets into the car and Daniel’s father drives for hours until they arrive. Daniel’s parents love the beach. Daniel and his sister and brother love the beach. The family’s dog loves the beach very much. But it is a problem to go to the beach every week. Daniel’s father gets tired from driving so many hours. The rest of the family gets tired from sitting in the car for so many hours. Daniel’s mother says: “It’s fun in the beach, but it takes too much time to get there and back!” Daniel and his sister and brother are very sad. They want to go to the beach, but it is a problem. They try to go the swimming pool, but it is not the same thing. One day Daniel’s parents come to talk with the kids. They say: “We have a problem to go to the beach every week, but we love the beach, and you love the beach, and the dog loves the beach. So we have a solution. We need to live near the beach!” Daniel and his sister and brother are very happy! Now they live near the beach. They go to the beach every day!

Plaj sever Daniel (Türkçe)

Her Cumartesi Daniel ve ailesi plaja giderlermiş. Onlar plajdan uzakta yaşıyorlarmış , fakat haftada bir bütün aile arabaya atlar plaja varana kadar Daniel in babası arabayı sürermiş. Daniel’ın annesi ve babası plajı çok seviyorlarmış. Daniel , kız ve erkek kardeşi de plajı severmiş. Ailenin köpeği de plajı çok seviyormuş. Fakat plaja her hafta gitmek sorunmış. Daniel’ın babası saatlerce araba kullanmaktan yoruluyormuş. Ailenin geri kalanı o kadar saat arabada oturmaktan yoruluyormuş. Daniel’ın annesi demişki “ Plaja gitmek zevkli, fakat oraya gitmek ve ordan dönmek çok zamanımızı alıyor.” Daniel, kız kardeşi ve erkek kardeşi bu duruma çok üzülürler. Onlar plaja gitmek istiyorlar fakat bu da sorun oluyormuş. Onlar yüzme havuzuna da gitmeyi denemişler, fakat ikisi aynı şey değilmiş. Bir gün Daniel’ın anne ve babası çocuklarla konuşmaya gelmişler. Ve demişler ki:” Bizim her hafta plaja gitmek gibi bir problemimiz var, fakat biz plajı seviyoruz ve siz de seviyorsunuz ve de köpek de seviyor. Bu yüzden bir çözümüz var. Plajın yakınlarında yaşamamız gerekiyor.” Daniel, kız ve erkek kardeşleriyle beraber çok mutlu olmuşlar! Artık plajın yakınında yaşıyorlarmış. Her gün plaja gidiyorlarmış!
Kelimeler:
Beach/ Plaj
Swim/ Yüzmek
Solution/ Çözüm
Kaynak: